İzmir yapı itibariyle sola daha yakın bir şehir. Ayrıca
özgürlüğüne ve yaşam tarzına düşkünlüğü de AKP gibi partilere çok sıcak
bakmamasına neden oluyor. Eskiden beri CHP’nin egemen olduğu bu şehirde bu
yerel seçimlerde AKP’nin yükselişe geçebileceğinin sinyalleri geliyor. CHP en
sıkı kalesini kaybediyor.
Bunun nedeni şehir içerisindeki bakışın değişmesi ya da
AKP’nin kendini sevdirmesi değil. Aksine son patlak veren “tape” gündemleri
sevenini de uzaklaştıracak nitelikte. Bunun nedeni CHP’nin kendi elleriyle
kendini mezara gömmesi.
Piriştina İzmir için efsane bir başkandı. Seveni çok
fazlaydı. Ancak ölümünden sonra
CHP de o konuma yükselen Kocaoğlu aynı sevgiyi sürdüremedi. İlçe belediye başkanlarının da çok parlak oldukları söylenemez.
CHP de o konuma yükselen Kocaoğlu aynı sevgiyi sürdüremedi. İlçe belediye başkanlarının da çok parlak oldukları söylenemez.
Bunun en büyük nedeni hizmet eksikliği. Her ne kadar alt
yapı önemli de olsa, gözümüzün önünde olan güzellik-çirkinlikler de bizi çok
etkiliyor. Bir belediyenin yaptığı çalışmalar sokaklardan belli olabiliyor.
İzmirde kordon şeridini es geçin, ara sokaklara girin. Çarpık
yapılar, delik ve zaten baştan yamuk yılık sokaklar, bir türlü ilerleyemeyen
kentsel dönüşüm, az ve bakımsız parkcıklar, üzerine düşülmeyen geri dönüşüm
toplama işi… daha fazla saymaya gerek var mı? Şu İzmirlinin belediyelerinden
memnun olduğunu sanmıyorum.
Genç kadroları küstürmek ve kaçırmak konusunda çok başarılı
bir CHP kadrosu var. Yaş ortalamaları çok yüksek. Ayrıca dışardan bakınca her
şey Kocaoğlunun monarşisinde işliyor görünüyor. Gerçekten öyle mi? içine
girmeden bilemeyiz. Ama halkta olan izlenim bu yönde.
Kocaoğlu yeniden aday gösterilince pek çok CHPli ya da CHPli
olmasa da CHPye oy atan kişi mutsuz oldu. CHPli derken kayıtlı üyelerden
bahsetmiyorum. Çünkü bu ara pek üye de almıyorlar. AKP üye yapmak için kapı
kapı dolanırken CHP kapısına gelenleri çevirmeye başladı. Neyse bu tamamen ayrı
bir konu.
Bu memnuniyetsizliğin üzerine bir de parti içi kavgalar
dışarı taşmaya dedikodular dönmeye başladı. Başarısız ilçe belediye başkanları
yeniden aday gösterildi, bazı ilçelerde ise Kocaoğlunun yakın çevresi aday
gösterildi denerek sesler yükselmeye başladı.
Acaba Kılıçdaroğlu İzmire geldiğinde Bucayı gezebildi mi?
oranın keşmekeş ve düzensiz yapısını, allak bullak trafik düzenlemesiniz gördü
mü?
Ya da Karşıyakanın ara sokaklarında gezinebildi mi? Acaba
hiç oralarda park yeri aramak zorunda kaldı mı?
CHPnin İzmirdeki yapılanmasını tamamen temize çekmesi, gençleri
içeri davet etmesi ve yüzünü yenilemesi gerekiyor. Özellikle belediyecilikte siyasete
değil, hizmete önem vermesi gerekiyor. Çalışmaya hazır binlerce genç var. Sadece
ideallerine destek istiyorlar. Değiştirmek, hizmet etmek, çalışmak ve emek
vermek istiyorlar. Ama kemikleşmiş, yerine yapışmış amca ve teyzelerin
bulundukları sıcak yerleri terk edip evlerine çekilmeye pek niyetleri yok.
Of bir kaç senedir İzmir'e gelmiyordum çok üzüldüm bu yorumu okuyunca umarım İzmir'i kaybetmeyiz.
YanıtlaSilHepimizin temennisi o, ama "nasılsa İzmir'de CHP alır" yaklaşımıyla adayları seçerken halkın fikrine önem vermemek maalesef çok büyük bir hata oldu.
YanıtlaSil